Yeni dünyada yükselen güç! ABD’den çarpıcı Türkiye analizi
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nın yayınladığı analiz makalesinde, Türkiye’nin “yükselen yeni dünya düzeninde yükselen güç” olduğu vurgulandı. Carnegie raportörleri ve uzman akademisyenlerin kaleme aldığı makalede Türkiye, hem Batı’yla hem de Doğu’yla bağlarını aynı anda güçlendirebilecek bir ülke olarak tanımlanıyor. “Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’ndan kaynaklanan tarihi bir büyük dünya gücü olmayı hedefliyor”İfadesi yer aldı.
BAĞIMSIZ KUVVET DAVRANIŞI
Türkiye’nin İsrail-Hamas Savaşı’nda İsrail’e yönelik sert eleştirilerinin temelinde “bu bağımsız güç davranışının” görüldüğü belirtilen yazıda, Türkiye’nin dış politikası şu sözlerle ifade edildi:
“Rusya ile yakın ilişki içinde olabilen Türkiye, bu bağımsız hamleleri sayesinde bir yandan Rusya-Ukrayna Savaşı’nda tek gerçek arabulucu olabilirken, diğer yandan Karadeniz’de Rusya ile ticaret yapabilir.” Gürcistan ve Orta Asya ülkelerinde stratejik etki yaratmaya çalışıyoruz. Türkiye, NATO’da Rusya ile güçlü ilişki kurma ihtimali olan tek ülkedir. Nitekim Türkiye enerji konusunda Rusya’ya yaklaşmak zorundayken, Moskova turizm konusunda da Türkiye seçeneğini ön planda tutuyor. Bu rekabette Ankara, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi veya Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına yönelik eleştirilerini açıkça dile getirerek siyasi olarak Batı’nın yanında kaldığını gösterebilir. Bu tutum, dünyada bağımsız bir politikaya sahip, yükselen güç olan diğer ülkelerin ortaya koyamadığı bir duruştur.”
YÜKSELEN STRATEJİK GÜÇ Türkiye
Savaş sırasında Batı kampında kalan ve Rusya ile ekonomisini güçlendirebilen tek ülkenin Türkiye olduğu vurgulanan yazıda, savaş sırasında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatının yüzde 60’ın üzerinde arttığına dikkat çekildi. “Rusya’nın Temmuz 2023’te geri çekilmesine kadar savaşta Karadeniz Tahıl Koridorunu yeniden başarıyla ortaya koyan Türkiye’nin stratejik önemine ilişkin olarak kullanılan CIA Direktörü William Burns ve Rus mevkidaşı Sergey Naryshkin’in Kasım 2022’de Türkiye’de yaptığı görüşme, ülkenin yeni dünyada yükselen stratejik noktası.” “Gücünü örnekliyor” ifadeleri de dikkat çekiyor.
ÇİN İLE BAĞLANTILAR GÜÇLENİYOR
Analiz yazısında, Türkiye’nin ABD’nin Çin’e uyguladığı ambargolara katılmadığı ve Çin ile ilişkilerinin giderek güçlendiğine de dikkat çekiliyor. Yazıda ayrıca Çin ve Türkiye’nin karşılıklı olarak altyapılarını ve ekonomik bağlantılarını geliştirmeyi hedefledikleri, Çin’in Rusya’dan sonra en çok ihracat yaptığı ülkenin Türkiye olduğu bilgilerine de yer veriliyor.
ANKARA GÜCÜNÜ ARTIRMAK İSTİYOR
İlgili yazıda ayrıca “Türk yöneticilerin bir yandan NATO ve Batı bloğu içinde kalarak, diğer yandan Şangay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi örgütlere katılma niyetlerini ifade ederek Ankara’nın değişen dünya düzeninde nüfuzunu daha da artırmak istedikleri” ifade edildi. , diğer taraftan.” Carnegie’nin makalesinde Türkiye’ye yönelik yakın vadeli dış politika öngörüleri de yer alıyor. Bu tahminler makalede şu ifadelerle dile getiriliyor:
“Dünyanın yükselen diğer güçleri gibi Türkiye de esnek bir dış politikaya ve Batı ile Doğu’nun ortasında kalabilecek bir duruşa sahip. Türkiye, yeni dünya sahnesinde çok daha güçlü bir stratejik rekabet gücüne sahip olmak ve küresel bir güç merkezi olmak istiyor. Dolayısıyla Ankara’nın Çin’e ya da Rusya’ya sırtını döneceğini düşünmek mümkün değil. “Yakın gelecekte her fırsatta ABD ile ilişkilerini derinleştirmek isteyen Türkiye, değişen jeopolitik durumlara karşı mutlaka kendine bir hareket alanı bırakacaktır.”